What is real? Bu soru Matrix serisinin en etkileyici sorusuydu benim için. Gerçek Nedir? Gerçeği nasıl tanımlarsınız? Eğer gerçekliği dokundukların, kokladıkların, gördüklerin ya da duydukların olarak tanımlıyorsan gerçeklik basitçe beynin yorumladığı elektromanyetik sinyallerden ibaret demektir.
Peki gerçeklik haritalarımızı nasıl oluşturuyoruz? Bizim için “gerçek” olanı nasıl belirliyoruz? Gerçeklik haritamızı oluşturan filtrelerden ilki kullandığımız dildir. Seçtiğimiz kelimeler ve bu kelimelere daha önce yüklediğimiz anlamlar. Örneğin “eğitim” gibi basit bir kelimenin bile herkes için farklı anlamı olabilir. Kurduğumuz iletişimlerde karşımızdakinin gerçekten ne anlatmak istediğini mi anlıyoruz yoksa anlatmak istediğini düşündüğümüz şeyi mi anlıyoruz?
İkinci filtremiz deneyimlerimizdir. Bilinç ve bilinç altı düzeyinde her gün onlarca karar veriyoruz. Bu kararlarımız genellikle geçmiş tecrübelerimiz ışında oluşturduğumuz inançlara dayanır. Örneğin ben ilkokul birinci sınıfa giderken okul çıkışında beni almaya gelen annem, önüne birden atlayan çocuğa çarpmamak için direğe çarpmış ve yaralanmıştı. Bu kazanın ardından, yaşanmış bir kötü deneyimi genelleyerek “araba kullanmak tehlikelidir” inancını geliştirdi ve yıllarca araba kullanmadı. Yaşadığımız dünyada bir şeyleri görür, duyar, hisseder ve yaşarız. Tüm bu tecrübelerimizde inançlarımızı oluşturur. Yani bu demek oluyor ki inançlar deneyimlere göre değişir.
Üçüncü ve en güçlü filtremiz değerlerimizdir. Birini bir şey yaparken gördüğümüzde mental olarak yargılarız; iyi-kötü, doğru-yanlış. İşte bu yargılama tamamen değerlerimize göre olur. İnsanların davranışlarını, konuşmalarını, giyimlerini vs yargıladığımız filtre bizim değerlerimizdir ve değerlerimiz tecrübelerimiz ve inançlarımıza göre oluşur. Yani değerlerimiz de değişkendir.
Dördüncü filtremiz ise Meta Programlarımızdır. Meta programlar bizim dünyayı ağılama filtrelerimizdir. Elde ettiğimiz bilgileri nasıl sınıflandırdığımız, bizim için neyin önemli neyin önemsiz olduğuna karar verir.
Örneğin elinizde yarısı dolu bir bardak var ve siz bardağın boş tarafını görüyorsunuz. Bir çok insan size bunun negatif bakış açısı olduğunu söyler ama bu doğru değil. Bu sadece beyninizin otomatik olarak eksik olana odaklandığını gösterir ki bu ne doğru ne yanlıştır. Bu sadece sizin algı filtrenizdir.
Yukarıda bahsetmiş olduğum filtreler bizim gerçeklik haritamızı oluşturur. Bu harita objektif değil sübjektiftir. Gerçeklik haritamız, bizim fiziksel ve duygusal durumumuzu oluşturur. Bilin bakalım duygu durumumuz neyi oluşturur? Tüm davranışlarımızı. İşte bu yüzden hayatımızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsak önce gerçeklik haritamızı anlamamız gerekir. Bazı Meta Program örnekleri bulabileceğiniz bir sunumum ile Matrix filminden ilk paragrafta alıntı yaptığım kısmı aşağıda sizlerle paylaşıyorum.