Anne karnında dördüncü aydan itibaren bilinçaltımız oluşur ve öldüğümüz ana kadar tüm yaşamımızı kaydeder. Bu kayıtlar içinde mutlu, mutsuz, acı, tatlı, sevgi dolu, yalnız, çaresiz vb. onlarca anı vardır. Bilinç düzeyinde bunların hepsini hatırlamayız ancak attığımız hiçbir adımı da bu anılardan bağımsız atamayız.
İlaçla zehir arasındaki fark dozudur. Geçmişte yaşanan acı verici olayları hatırlamak tekrar başımıza gelmesini engellemeye yardımcı olup ilaç görevi görürken o olaylarda kalmak zehir etkisi yaratır. Güven duygusu da böyle. Bebeklerde güven duygusu 5.5 aylık – 2 yaş arasında oluşur. Beynimiz kime, nasıl ve ne kadar güveneceğimizle ilgili dataları işleyerek bir sonuca ulaşır, “güven” ya da “güvenme.” Bu dataların çoğu da bilinçaltımızdan gelir çünkü bilinç düzeyinde işleyemediğimiz tüm bilgi ve duygular bilinçaltında toplanır.
Kendimizi koruma mekanizmamızın kendimizi baltalamaya dönüşmesine izin vermemeliyiz. Başımıza gelen kötü şeyleri hatırlamakla orada kalmak arasındaki fark işte budur. Bilinçaltımızı güncellemek için o anlara gidip yüzleşmeli, bizi yaralayan duyguyu orada bırakıp yanımıza sadece tecrübeyi alarak bugüne dönmeliyiz. Aksi takdirde geçmişin boyunduruğu altında bir gelecek yaşarız.