Hani bir atasözü var ya; “alışmadık kıçta don durmaz” diye. Aynı şekilde alışmadık kalpte de aşk durmazmış. Sevmeyi bilmemek bilimsel olarak mümkünmüş.
Hafta sonu Optimum Denge Modeli isminde müthiş bir eğitim aldım. Eğitimde öğrendiklerim şaşırtıcıydı. Bilinçaltı anne karnında 4.aydan itibaren her şeyi kaydetmeye başlıyor. Sevgi, korku, güven, endişe gibi tüm duygular bu dönemde gelişmeye başlıyor ve eğer kişi bu dönemde sevilmediyse sevmeyi bilmiyor. Tamamen sevgisiz olmak çok nadir bir durum, çünkü ebeveynlerden hiç değilse biri tarafından seviliyoruz ama tamamen sevgisiz kişiler ciddi sosyopat / psikopat oluyor. Acı olan ise sevmeyi hiç bilmeyen kişilerin artık bunu öğrenemiyor olması.
Sevmeyi tam olarak bilmeyen insanlar için ise gerçek sevgi öcü gibidir. Gördükleri yerde ya kaçarlar yada sabote ederler. İşe kendi içlerinde gördükleri sevgi ile başlarlar. Ne zaman kendilerinden geçecek kadar çok sevecek olsalar bir kulp bulup huzursuzluk çıkartır ve sevgiyi sabote ederler. İçeride bir şeyler hissederler ama bu duyguyla ne yapacaklarını bilemezler. Halbuki Elif Şafak Aşk kitabında diyor ki; “Hepimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz ve bizi tamamlayacak olan şey aşk.” Tamamlanmak için ihtiyaç duydukları tek şey olan sevgiyi ittirirler çünkü bilemezler gerçek sevginin gücünü. Hep başka tenlerde ararlar aşkı ama bilmezler ki Mevlana “Aşkı tende sananlara değil, aşkı ruhunda can bilenlere arat bizi” demiştir.
Bu kişilerin asıl ilaçları ruhlarına ve kalplerine teslim olmakken onlar tam tersine zihinlerine sarılırlar. Zihinlerine sığındıkları her geçen gün daha derine batarlar, karanlık daha çok sarar etraflarını.
Tüm dünya tarihi ve bilginleri bize karanlıktan çıkmanın anahtarının kalplerimizde olduğunu, ruhumuza ve sevgimize teslim olmakta olduğunu göstermiştir. Çünkü bazı duygular su gibidir. Çırpındıkça boğulursunuz, teslim olursanız o zaten sizi kaldırır.
Mevlana ne kadar yanılıyor olabilir ki...
Aşk; vazgeçmektir Ey Sevgili!
Mecnun gibi aklından,
Kerem gibi bedeninden vazgeçmek.
Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.
Yemeden, içmeden, uykudan uyanıklıktan
Ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince.
Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin..
Mevlana